BÜYÜK
HARFLİ KISALTMALARDA /K/ HARFİNİN OKUNUŞU
Doç.
Dr. Çetin PEKACAR
(20-26 Eylül 2004 tarihleri arasında Ankara'da toplanan Uluslar Arası 5. Türk Dili Kurultayında sunulan bildirinin özetidir)
Lâtin esaslı Türk Alfabesindeki ünsüzler okunurken önlerine bir /e/
ünlüsü getirilir: be, ce, çe, de gibi. Ancak
hemen hepimiz, alfabemizdeki harfleri sırayla okurken bir harfte bir karışıklık
olduğunu ta ilkokul sıralarında iken fark etmişizdir. Bu, /k/ harfidir ve
bazen bu harfi /ka/ şeklinde okuruz. Söz konusu karışıklık daha az oranda
olmak üzere /h/ harfinde de görülür.
Daha çok /k/ ve çok az olarak /h/ harfinde görülen bu okuma karışıklığı,
kısaltmalarda da görülmektedir. İmlâ kılavuzlarında, kısaltmalarda geçen
ünsüz harflerin nasıl okunacağı üzerinde durulmamakta, bunların /e/ ünlüsünün
yardımıyla /ke/ biçiminde okunacağı zımnen kabul edilmektedir. Türkçe Sözlük’ün
K maddesindeki tanımında da bu
harfin adı Ke
olarak gösterilmiştir (Türkçe Sözlük,
Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara, 1998, s. 749). Buna rağmen bazı kısaltmalardaki
/k/ harfleri /e/ ünlüsüyle ince okunurken (AKeMe, BeJeKe, FeKeÖ gibi) başka
bazı kısaltmalarda aynı harf /a/ ünlüsüyle, yani kalın (KaDeVe, MeGeKa,
TeCeKa gibi) okunmaktadır.
Bu
problem üzerinde duran iki araştırmacıdan Emine Gürsoy Naskali, Türkiye Türkçesinde
yaygın olarak kullanılan büyük harfli kısaltmaları etraflıca incelediği
bir araştırmasında /h/ ve /k/ harflerinin bazı kısaltmalarda ince, bazılarında
ise kalın okunduğuna işaret etmekle yetinmiş; sadece /k/ harfini barındıran
birkaç kısaltmayı inceleyen Hazma Zülfikar ise, kalın okunan /k/
harflerinin, temsil ettikleri kelimenin kalın ünlülü olmasından etkilendiğini
ifade ederek, ince okunuşların doğru kabul edilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Biz
gramerciler her ne kadar topluma belli kuralları belletmeye çalışsak da,
dilin canlı hayattaki kullanımında, dilbilgisi kitaplarında ortaya konan
kurallara aykırıymış gibi görülen farklı biçimlerin geçerli olduğu da
bir gerçektir. Dilde birliği sağlamak için belli bir okuma tarzının öğretilmesi
elbette takdir edilebilir; ancak kullanılışta ortaya çıkan farklılıkların
tespit edilerek sebeplerinin çözülmesinin, dilin işleyiş mekanizmasının
anlaşılması için gerekli olduğu da kabul edilmelidir.
Bu
bildiride, Türkiye Türkçesinde yaygın olarak kullanılan ve içinde /k/
harfi geçen 45 kısaltma incelenmiş ve söz konusu harfin hangi durumlarda /Ka/,
hangi durumlarda /Ke/ okunduğuna dair kurallar, anket yoluyla elde edilen
verilerden de hareketle tespit edilmiş ve bu kuralların sebepleri çözülmeye
çalışılmıştır. Bildiride, bağımsız bir kelime gibi okunabilen TÜBİTAK,
SEKA, TÖBANK vb. kısaltmalar ile küçük harfli kısaltmalar ele alınmamıştır.
Öte yandan, /h/ harfini içeren kısaltmalar da inceleme alanımızın dışında
tutulmuştur. Bunun sebebi, /h/ harfinin hem kısaltmalarda az kullanılıyor
olması ve dolayısıyla kural ortaya koyacak kadar veri sağlamaması, hem de
/k/ harfi kadar problemli görünmemesidir.
KISALTMALARDA
/K/ HARFİNİN OKUNUŞUNA DAİR KURALLAR
(NOT: Bildiri metni TDK tarafından yayımlanacağı için
burada araştırmanın sonuçları özet olarak verilmiştir. Ayrıca,
kurallarla ilgili yorumlar da buraya alınmamıştır.)
Kural 1) Kısaltmanın başındaki /k/ harfleri /ka/
okunuyor:
|
KA’lı |
KE’li |
TOPLAM |
TOPLAM |
1140 |
304 |
1444 |
ORAN |
%79 |
%21 |
%100 |
Kural
2-a) Başka bir ünsüzden sonra gelen /k/ harfi /ka/ okunuyor:
KISALTMA |
KA’lı |
KE’li |
TOPLAM |
TOPLAM |
709 |
364 |
1073 |
ORAN |
%66,1 |
%33,9 |
%100 |
KISALTMA |
KA’lı |
KE’li |
TOPLAM |
TOPLAM |
1410 |
404 |
1814 |
ORAN |
%77,7 |
%22,3 |
%100 |
KISALTMA |
KA’lı |
KE’li |
TOPLAM |
BJK |
27 |
113 |
140 |
TOPLAM |
27 |
113 |
140 |
ORAN |
%19,3 |
%80,7 |
%100 |
Kural 3) İnce ünlüden sonra gelen /k/ harfinin /ka/ ve /ke/
okunuşları eşite yakın görünüyor:
KISALTMA |
KA’lı |
KE’li |
TOPLAM |
TOPLAM |
167 |
176 |
343 |
ORAN |
%48,7 |
%51,3 |
%100 |
KISALTMA |
KA’lı |
KE’li |
TOPLAM |
TOPLAM |
50 |
315 |
365 |
ORAN |
%13,7 |
%86,3 |
%100 |
KISALTMA |
KA’lı |
KE’li |
TOPLAM |
TOPLAM |
133 |
283 |
416 |
ORAN |
%31,9 |
%68,1 |
%100 |
SONUÇ
Sonuç
olarak, ilk bakışta karmaşık gibi görülen dil olaylarının, sistemli bir
şekilde incelendiğinde, aslında mutlaka bir sebebe dayandığının, bu araştırmayla
bir kere daha anlaşıldığını söyleyebiliriz.
Alfabemizde
/k/ harfinin adının /ke/ olduğunu ve böyle okunduğunu yukarıda belirtmiştik.
Bu araştırmanın sonuçlarına göre, kısaltmalardaki /k/ harfinin okunuşunun
belirlenerek dilbilgisi veya imlâ kılavuzlarında bu okunuşların öğretilmesi
gerektiğini iddia etmek istemiyoruz. Biz bu araştırmayla, sadece bir dil olayını
çözümlemeye çalıştık. Aslında alfabemizde kalın /k/ fonemi için ayrı
bir harf olsaydı, kısaltmalarda, burada söz konusu edilen okunma karışıklığı
problemi hiç olmayacaktı. Ancak biz bunu da alfabemiz veya imlâ sistemimiz için
büyük bir problem olarak görmek ya da göstermek istemiyoruz. Sonuç olarak
herhangi bir kısaltmadaki /k/ harfi kalın da okunsa, ince de okunsa problemsiz
bir şekilde anlaşılmaktadır. Çünkü kelime içinde fonem değeri olan /k/
ünsüzü, kısaltmalarda bu değerini yitirmekte, yani yansızlaşmaktadır.